VAR MISINIZ?
Yıldırım hızıyla ruh kimyalarımızı bozarak siyasal gündemimize açılım virüsünü yapıştıran milli birlik düşmanı huzur hackerlerini tanımadan ve gündeme oturmuş açılım ifritini tarif etmeden, kutladığımız Cumhuriyeti sonsuza kadar bu coğrafyada hâkim kılmamız çok mümkün gözükmemektedir. Takdim satırlarında “Tarihi fırsat” olarak nitelenen ve sonrasında ıslak baklanın filiz vererek “Kürt açılımı” şekline dönüştürüldüğü bu yapışkan olgu şimdilerde, “Demokratik açılım” lafzına terfi etmiştir. Bukalemun sihri ile akşamdan sabaha değişerek surat şaklabanına dönen bu teranenin gürültüsü bir türlü kesilmedi ülkemde.
Aydın sınıf diye sıfatlarına çakma paye verilmiş, beyinleri yüklenilen kontörlerin hızıyla orantılı olarak çalışan ve çeneleriyle durmadan açılım nutukları atan, bir kısım karanlık zihinli demokrasi borazanları, cumhuriyetimizi sıkıntılı bir sürece sokmuşlardır. Ortak meziyetleri milli hassasiyetsizlik olan bu kızarmaz yüzler, ceplerine doldurulmuş dolarların sıcaklığından başka hiçbir sıcaklığı tanımayacaklardır ve alev olup yanmakta olan yüreklerle ve kırılmış millet onuruyla hiçbir zaman bir alaka kurmayacaklardır.
Açılım isteyen vefadan mahrum milli his yoksunlarının neredeyse tamamı, aklını şoven hırslarına çoban tutmuş zavallı emperyalist tutmalardır ki; bu güne kadar hiçbir şekilde terörü lanetleyerek şehitlerimize ve milletimize arka çıkmamışlardır. Birlik ve barış düşmanları, akan kanın sıcaklığından gurur duyarak zafer edalarıyla sınır boylarındaki zafer sarhoşluklarını İstanbul sokaklarına taşımak iştahına kapılmışlardı ki, her nasılsa iştahlarına gem vurulabilmiştir.
Yüce devletimizin en yüce olması gereken muhterem idarecileri! Çok kıymetli hükümet yöneticileri! Sizlere milletimizin nihayetsiz şükranları vardır. Çünkü sizler, milletimizin önündeki tüm engelleri kaldırarak bir demokratik açılım yapmak niyetindesiniz aslında(!) Bizler, sizleri yanlış anladık. Biz sizlerin yalnızca bir Kürt açılımı ile ilgileniyor olduğunuz yanılgısını düştük. Oysa sizler tüm toplum için olmazsa olmaz açılımların derin dertlerini yaşamaktasınız. Bizler, sizlere takındığımız tavırlardan nedamet duyacağız. Ancak sizler de şimdi şu sıralanan haklı taleplerimize kulak vererek milletimizin yokluğundan muzdarip olduğu gerçek demokrasi açılımlarını yüreğinizi ortaya koyarak yapabilecek misiniz?
Var mısınız?
*Partiler kanununu değiştirerek demokrasi tarihimizin kocaman bir ayıbı olan lider sultasına son verme açılımına var mısınız?
*Seçim kanununu değiştirerek, yüksek barajları kaldırarak, tercih sistemini getirerek, belirlediğiniz sığ seçenekleri millete dayatmadan, küçük azınlıkların büyük çoğunluklar üzerine tahakküm kurma imkânını sonlandıracak adil bir açılıma var mısınız?
*Dokunulmazlıkları kaldırarak; hırsızlıktan, sahtecilikten ve yüz kızartıcı suçlardan dolayı TBMM’de bekleyen dosyaların işleme girmesini ve toplum vicdanının aklanmasına imkân sağlayacak dokunulmazlık açılımına var mısınız?
*Kamu çalışanlarının serbestçe siyasete dâhil olmalarının önündeki engelleri kaldırarak, resmi iradenin de direkt olarak temsiline olanak veren bir açılıma var mısınız?
*Doğuda toprak reformu yaparak feodal yapıya son vermeye, seçilmiş Milletvekillerinin birer aşiret temsilcisi olmasından kaynaklanan hovardalıkla, halkı sindiren güçlerine son verme açılımına var mısınız?
Şimdi sizler samimiyseniz milletin asla menfaatine olmayan, ancak emperyalistlerin öğütleri olan kardeşliğin nifak fitillerine ateş olmazsınız ve milletimizin gerçek taleplerine tercüman olarak beklenen açılımları yaparsınız. Hodri meydan! Haydi, gerçek talepleri sahiplenin ve gerçek açılımı yapın. Yapmazsanız biliniz ki; bu millet feraset sahibidir. Milletimizin sıcak nefesi ensenizden eksilmeyecektir ve hatta yaklaşan seçimlerde kızgın nefesleriyle milletimiz, enselerinizde boza pişirecektir.