Abdullatif Şener: İktidar, Deniz Feneri’nin Üstünü Örtmeye Çalışıyor

Yeni Oluşum Hareketi’yle aktif siyasete dönen Abdüllatif ŞENER eski partisi AKP’yi SÖZCÜ’ye anlattı. ŞENER “AKP yolsuzlukla mücadele etmiyor aksine yolsuzluğu derinleştiriyor” dedi.

AKP’nin kurucuları arasında yerini aldı. Başbakan Yardımcısı olarak hükümette görev yaptı. Ancak bir süre sonra izlenen ekonomi politikaları nedeniyle hükümet ile ters düştü. 22 Temmuz’da tekrar aday olmayarak bir süre kenara çekildi. Ardından yeni bir parti kuracağını açıklayan Abdüllatif Şener, Yeni Oluşum Hareketi’yle siyasete döndü. Bir zamanlar aynı çatı altına siyaset yaptığı partiyi yerden yere vuran Abdüllatif Şener ile yeni partisinin genel merkez binasında konuştuk.

Yeni Oluşum Hareketi Bir Merkez Partisi

Abdüllatif ŞENER, Yeni Oluşum Hareketi’nden hayli umutlu. Partisini merkez partisi olarak niteleyen ŞENER, bu konuda şunları söylüyor: “Halkın benden talebi neyse ona cevap veriyorum. Kendimize zamanlama ile ilgili bir sınır çizdiğimizde en makul ve doğru tercihin yerel seçim sonrası olduğunu düşündük. Şu anda milletvekili seçimine odaklı bir zamanlama yaparak parti kurma çalışmalarına yöneldik. İlk genel milletvekili seçimlerini hedefliyoruz. Türkiye bugün siyasetten kaynaklanan derin bir kavganın içerisinde. Bu kavga ortamı her geçen gün kutuplaşmayı derinleştirmekte.”

İktidar Ülkeye Zarar Veriyor

Başbakan Erdoğan ile birlikte yola çıktınız ancak sonra yolunuzu ayırdınız. İktidarın izlediği siyaseti nasıl değerlendiriyorsunuz?

İktidarın siyaset yapma biçiminin ülkeye zarar verdiğini düşünüyorum. Bol gürültü var, bu gürültünün altında derinleşen bir ekonomik krize doğru yol alış var. İktidar sorumlularının yaptığı tek şey var; o da kavga.

Krizin kapıda olduğunu ifade ettiniz, nedir tablo?

Aslında şu anda ekonomik kriz zaten var. İşsizin hiçbir umudu yok. Milyonlarca işsiz açısından Türkiye’de kriz var. Esnaf, çiftçi, fabrikasını kapatan insanlar, emekliler açısından zaten kriz var. Her gün yolsuzluklar tartışılıyor. Zekât ve sadaka paraları üzerinden yapılan yolsuzluktan söz ediliyor. Ancak Türkiye’yi şeffaflaştırma ve yolsuzlukla mücadele diye hiç çaba yok. Ama bunların dertleri sanki Türkiye’nin derdi değil. Hükümet çözüm üretmiyor.

Yolsuzlukla Mücadele Yok

AKP yolsuzlukla mücadele ediyor mu sizce?

Mevcut iktidar yolsuzlukla mücadele etmiyor. Aksine iktidarın mevcudiyeti Türkiye’de yolsuzluğu derinleştiriyor, arttırıyor. Eğer kayıt dışı ekonomi yaygınsa, şeffaflaşma yoksa kara para yaygınsa ve bu yapıda ısrarla korunmaya çalışılıyorsa (ki mevcut iktidar bunu ısrarla korumaya çalışıyor) o ülkede çok yaygın bir yolsuzluk var demektir.

Deniz Feneri’nin AKP ile bağlantısı iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mahkemedeki seyirden anlıyoruz ki asıl failler Türkiye’de. Böyle bir ortamda sorumlulara düşen görev gerçeğin ortaya çıkması için incelemeleri yapmak. Gerekli bilgi, belge, dokümanları yargıya intikal ettirmek. Ve gayrimeşru yapıları tasfiye etmektir. Bu konuda bir kararlılığı maalesef görmüyoruz. Ama Türkiye bir hukuk devletidir, bağımsız yargı vardır, bağımsız yargının kendi çalışması içerisinde konuyla ilgili gereli olanların yapılacağına inanıyorum. Türkiye’deki siyasal iktidarın bundan duyduğu rahatsızlık ve üzerini kapama görüntüleri var. Başlı başına bu görüntüler bile bir siyasi skandaldır. Bu ülkenin namuslu, inanan insanların “zekât parasıdır, sadaka parasıdır” diye iyi niyetle oluşturduğu fonların amacı dışında kullanımlara dönüşmesi cinayetlerin en büyüğü.

Çarklar Gayrimeşru Dönüyor

Bir süre önce dağıtılan kaynakların açıklanmasını istediniz. Peki açıklanırsa ortaya çıkacak tablo nedir?

Eğer mevcut iktidar şeffaflaşmıyorsa, işlemlerini açığa dökemiyorsa bunu yapamamasının bir nedeni vardır. Bu neden, sadece ve sadece çarkların gayrimeşru dönüşüne bağlıdır. Biliyorsunuz bir imar tadilatıyla ilgili, ne kadar rüşvet alındığıyla ilgili olay günlerce tartışıldı ve sonra kapandı. Türkiye son dönemlerde sürekli imar değişikliği yapıyor. Birileri çalışmadan, üretmeden, oturduğu yerden büyük paralar kazanıyor. Bu imar değişikliği ile zenginleşen kimler, rant elde edenler kimler, bunu ilan edin.

Verilen İhaleler Açıklansın

Açıklayamazlar; çünkü yaptıkları işin şifrelerini, kodlarını vermeye başlarlarsa nasıl bir yönetim sergilendiğinin envanteri çıkar. Geçen 6 yıl içerisinde bu ihaleleri kim almıştır, Başbakanlık sitesine yerleştirsinler. Herkes öğrensin. Şeffaf bir biçimde kaynakların kime dağıtıldığı açıklansın.

İKTİDAR YOLSUKLUKLARLA MUCADELE ETMEYİ UNUTTU