Mayınlı Araziler İçin Akademik çözüm . . .

- Güneydoğuda belirlenecek bir bölgeye GAP Üniversitesi kurulsun,

- Mayınlı arazilerin temizlenmesini müteakip işletme hakkı GAP İdaresi denetiminde bu üniversiteye bırakılsın,

- Kurulacak bu üniversite dünyanın en büyük doğal kampüs alanına sahip olsun,

- Dünyanın en büyük tarım laboratuarı bu üniversite bünyesinde oluşturulsun,

- İçinde uluslar arası kürsü ve enstütüleri barındırsın, (Özellikle doğu ve güney Akdenize sınırı olan ülkeler bu yapılanmaya davet edilsin)

- Tema gibi sivil toplum yapılanmalarına laboratuar olanaklarını açsın,

- Su Yönetimi, uluslar arası kürsülerin de katılımı ve görüşleri yönünde bu üniversitenin raporlarına göre şekillensin,

- Doğu ve Güneydoğu ekonomik ve sosyal kalkınma modeli ve demokratikleşme süreci bu üniversite tarafından düzenlenecek geniş katılımlı konferanslarla, TBMM nce belirlenecek bir takvim içinde GAP İdaresi koordinasyonunda akademik düzeyde şekillensin,

- Doğu ve Güney doğudaki sınır ticareti, tüm ülke içi üreticileri ile doğu ve güney Akdeniz ülkelerini de kapsayacak şekilde ‘Genişletilmiş Sınır Ticareti ve Yeni Sınır Güvenliği Stratejisi’ Modeli içinde yürütülsün,

- Doğu ve Güney Akdenizi kapsayan ‘Akdeniz Birliği’ oluşturulması çalışmaları bu üniversite tarafından yürütülsün,


Not: Mayınlı arazilerin işletme hakkı GAP Üniversitesine bırakılırsa Gaziantep-Şanlıurfa-Diyarbakır-Batman-Mardin sınırlarını kapsayan bir kampus alanı doğrudan yaratılmış olacak, yabancı yatırımcıların üretim talepleri ise polemiklerden uzak akademik düzeyde çevre ülkeler ile işbirliği içerisinde değerlendirmeye tabi olması sağlanacaktır. GAP Merkezi olabilmek için birbirleriyle yarış halinde olan bölge illerinin tamamının talebi de bu sayede karşılanabilir Bolu tüneli ve Ankara-İstanbul hızlı tren projesinden daha öncelikli olan, 5 yılda bitirilmek üzere 2001 yılında yatırım takvimine alınan ancak anlaşılmaz bir şekilde son 7 yılda tüm yatırımları durdurulan GAP projesi bu üniversite tarafından yapılacak akademik çalışmalar sonucu gaflete bulaşmadan ortaya konacak finans yöntemleri ile mayın temizliği tamamlanıncaya kadar GAP Projesinin tümünün tamamlanması olasıdır. Bu süreç içinde mayınlı bölgeler üzerindeki jeolojik çalışmaların da tamamlanması sonrasında ancak o bölgede bir tasarrufa gidilmelidir.
Mezopotamya üzerinde yer alan Şanlıurfa’ ve Mardin’in tarihsel zenginliği, Gaziantep’in inatçı ticari grafiği ve Diyarbakır’ın yalnızlığı GAP Merkezi konusunda insanı kararsız kılıyor.

bu bir alıntı kendi düşüncen galiba.kısa ve öz bir eleştiri yapmayı uygun buldum.
gap neden ilerlemiyor ve ekonomi neden durgun şuanki hükümet ilk 4 sende satıgı kamu maalrını (tpao.petkim gibi) birtakım karşı siyaset yapan örnek (cem uzan) gibi yöntemlerle nakit para elde etti ilk 4 senedeki satışalrın yabancı yatırımcıyı ülkemize çekyi ortada ama Türkiye'nin dış ticaret açığı müthiş bir hızla büyüyor Buna karşın Türkiye'de her alanda müthiş kaçakçılık olduğu, gümrüklerin delik deşik edildiği, pekçok malın resmi kayıtlara girmeden, vergisi ödenmeden ülkemize girdiği biliniyor. Bu nedenle dış alım rakamı da söylenenin hayli üstünde...
Türkiye ayağını yorganına göre uzatmıyor... Bu tablo ciddi bir tehlike buda gap projesine para kalmadı anlamına gelir eleştirmek kolay mümkünse mantıklı birkaç çözüm sunarsanız gap için nerden veya nasıl bir kaynak bulabiliriz söylerseniz sevinirim.

mayınlı araziye gelince sizin dediyiniz yöntem imkansız maliyeti ve başarı olasılıgı yüksek olan bir proje deyil kaynak bulunması halinde bi maliyet ortalama 1.5 milyar $ gibi bir para demek özel şirketlere yaptırılması ve o topraklarda tarım yapılması daha uygun olur.

deyerli vakitlerini ayırıp yorumumu okuyan herkeze tsk

Mayınlı Araziler Üzerine Akademik Finansman Çözümü :

Değerli Kerem Arkadaşım;

GAP Üniversitesi Projesi kendi finansman kaynağını yaratan bir proje. Bir ipucu vereyim: YÖNTEM 1: Söz konusu mayınlı araziler üzerinde tasarrufta bulunmak isteyen bir çok ülke var. Buyursunlar GAP ÜNiversitemizin altyapısı ve geleceği için GAP İdaresi Pogramı ve yönetimini kabul ederek kürsülerini kursunlar, yatırımlarını yapsınlar. Ülkemizin kontrolünde her ülkeyle işbirliğini halkımız kabul eder. Gizli kapaklı anlaşmalar halkımızı yoruyor. YÖNTEM 2: Ülkemizin Akademik ve yerel tarım çalışanları nüfusu bu projenin altından kalkabilmek için yeterli ve hatta fazlası var. Tek başına Tema bile bu işin altından kalkar merak etmeyin. YÖNTEM 3: Bu proje hazırlanırken bölgede kaçakçılık ve Sınır Güvenliği zaafiyetlerini de ortadan kaldıracak yöntemler uygulanacaktır merak etmeyin.

Proje tüm detayları içeriyor ancak uygulayacak bir irade bulmak önemli.

GAP Üniversitesi Projesi öncelikle nerde nasıl netür faliyet gösterecek tbmm den geçermi den ziyade nekadar uzun bir zaman biriminde faliyete geçeceyide önem arz etmektedir bukonu şuanda tartışılan ve uygulanmak istenen bir konu ve emin ol sanıldıgı gibi kolay finansman kaynagı saglamayacaktır yüzlerce projevar ve finansman bulunamamakta şahsen mayınların kaldırılmasını dediğim gibi para verilerek yapılmasını uygun buluyorum tsk kanın bile ben ugraşamam dediyi bu konuyu bir ünv hiç kaldıramaz bence.

Güneydoğu ve bu bölgedeki küresel hegemonya sorunu,
Sınır Güvenliği zaafiyetleri,
Tarım reformunun dünyanın birinci önceliği haline gelmesi,
Su Yönetimi,
Bu bölgenin Kronik Ekonomik Sorunları,
İlerlemeyen ve sonuç alınması zor AB gündemi,
AB ye lokomotif Akdeniz Birliği yararlarının GAP Üniversitesince ele alınması
GAP Stratejisinin nihayi hedefleri,
. . .

gibi sıralayacağım konuların tasarı haline getirilmesi bile bir ütopya değil başlangıçtır.
Bağımsızlık adına tüm dünyaya verilecek net bir cevaptır.

Sizi temin ederim, bu proge somut finansman kaynaklarını içinde barındırıyor.

BU SORUNLAR BİR ÜNV SORUNU DEYİL TBMM SORUNUDUR BUNU BİR ÜNV TARAFINDAN YAPILMASI SÖZKONUSU BİLE OLMAZ UMARIM SİİZNLE İLERDE TANIŞIRIZ EN AZ 50 YIIL SÜRDÜRÜLE BİLEN POLİTİKA ÜZERİNE ÇALIŞIYORUM KAPATASLAGI ELİMDE AYRINTILARIDA DÜZENLİYİNCE VE GEREKLİ KONUMA GELİNCE TR İÇİN KULANAGAIM SÖZKONUSU DOGU OLUNCA BU KONUDA HEM TÜRK HEMDE KÜRT HALKININ ORTAK BİR DÜŞÜNCE ESASINDA BİRLEŞECEYİ PROJELER ÜZERİNE ÇALIŞIYORUM VE GAYET GÜZEL KISA SÜREDE UYGULANACAK BİRTAKIM SONUÇLARA ULAŞTIM.BENİM HEDEFLEDİYİM YÖNETİM BİÇİMİ TÜRKİYE NİN SORUNLARI BİR YADA GLOBAL ETKENDE ORTADOGU VE DÜNYA SORUNU TÜRKİYEYİ EGEMEN BİRGÜÇ HALİNE GETİRMEK ASYADA MÜTTEFİK TÜRK DEVLETLERİ VE ARAP ÜLKERİNİNDE MÜTTEFİK VE TİCARİ DOSLUK POLİTİKASI ASEL SAN. NIN DAHA ETKİN BİRHALE GELMESİ SİLAH SANAYİSİNDE ÖNCÜ HALE GELMEMİZ SAGLIK VE DEMOKRASİ GİBİ ÖNEMLİ KONULARDA ÖNCÜ BİR DEVLET HALİNE GELMEMİZ HALA BASİT BİR KÜRT SORUNUNU DEYİL A.B.D VE RUSSİA YI NASIL GEÇERİZ POLİTİKASI İÇİN TARTIŞMAMIZ ŞEHİTLRT ÜZERİNDEN M.KEMAL VEA TÜRBAN SİYASETİ DEYİL AMACIMIZ DUYGUSAL OLAN BU HALKI YÖNLENDİEME TARZINI DEYİŞMEMİZ GEREKMEKTEDİR.

Belirttiğiniz hedeflere ulaşmanın yolu bilimsel akademik çalışmalarla mümkündür. Üniversitelerin sosyal ve siyasal yaşamdan uzaklaştırılmış olması hemen tüm konulardaki başarısızlığımızın en temel gerekçesidir. 80 öncesi ve sonrasını hatırlayın. TBMM dediğiniz yasama meclisi dünyanın 76 ülkesinde çift meclis yapılanması ile sürdürülmektedir. (Meclis+Senato) Senatörler genellikle konusunda uzman akademisyenlerden seçilir. Sanıyorum TBMM de çözülür sorunlar derken çlft meclis yapılanmasından söz ediyorsunuz. Bizim TBMM mizden bi cacık olmaz.Tüm dünyaya bürokrat ve siyasetçi yetiştiren üniversiteler var. Biz de bol bol sara hastası ve aşiret reisi yetiştiriyoruz.
Üniversitelerimiz ekonomik sosyal siyasal yaşamın içinde aktif olarak yer almalıdır. Ben başka çıkış göremiyorum. Siz işinizi iyi yapmazsanız birileri gelir yapar.

Üniversite mayın temizlemez. Mayının temizlenmesi, finansmanı ve o toprakların maksimum düzeyde değerlendirilmesi ve buna paralel diğer sorunların uzun vadeli çözümü için gerekli bilimsel çalışmaları ortaya koyar ve işbirliği için gelen talepleri bu yönde değerlendirir. Bu iş siyasetçi işi değildir. Tutarlı Bilimsel bir rapor ortaya konmadan siyasetçi bu konuda karar veremez. Verirse, işte böyle gaflete düşmüş olur.

İNTERNET HABER
HABER MERKEZİ



NAMSA'NIN PERDE ARKASI İŞİ: ABD'nin elinde kalan silahlarını satan bir kurum. Mayın temizleme işinde bir Türk firmasına izin verin dedik vermediler. Ama ne hikmetse taşeron olarak İsrail'e veriliyor. Hangi kapıdan girerseniz girin İsrail'e çıkarsınız. Bu NAMSA Kırıkkale'de şimdi bir silah fabrikasını inşa ediyor.

MAYININ ALTI MADEN: Hatay'da akıllı çay diye bir bölge var. Bu MTA'nın raporu; 50 bin metreküp altın rezervi var. Dörtyolda aleminyum, bakır, kurşun ve çinko var. Mardin'de ise uranyum var. Tam 4 bin 76 ton uranyum var...
Askeri mühimmat uzmanı Ahmet Zengin, Türkiye'nin mayınları çok rahat temizleyebileceğini söylüyor. Anlattığına göre bunun için de öyle ahım-şahım bir teknolojiye gerek yok. ODTÜ'nün geliştirdiği bir projeyi de örnek olarak veriyor...

MAYINLAR NASIL TEMİZLENİR?: Mayınların çıkarılması konusunda hiç de öyle abartıldığı gibi ne çok zor ne de çok kolay. Burası bin 500 personel ile yaklaşık 2 yılda temizlenir.

BİRİNCİ YÖNTEM: Mayınlar durdukları yerde azot gazı yayarlar. Azot gazını tespit ederseniz mayını tespit edersiniz.

İKİNCİ YÖNTEM ODTÜ YAPTI: ODTÜ'lü öğrenciler mikroorganizmaların şeklini değiştirerek mayınlı alana serpiyorlar ve mayın olan yer ışımaya başlıyor...

KÖPEKLER İLE TESPİT: Mayın tespit köpekleri var. Oysa şu anda bile kullanılabilir bu köpekler, ne yazık ki gönderilmiyor.

BÖLGEDE KAÇ TÜR MAYIN VAR?: Bu bölgede iki tür mayın var. Bir anti-tank mayınları. Bunlar 4-10 kilo ağırlıktaki mayınlar. İkincisi antipersonel mayınları...

PKK'DAKİ MAYINLAR: PKK'nın elindeki mayınlar üç ülkeye ait. Yüzde 60'ı italyan, yüzde 20'si Rus, yüzde 6.8'i Alman mayınları...



Bu cihaz çok rahat göğüse takılabilen, ucunda anteni olan, son yılların en son teknolojisi budur. Bu cihaz azot gazını tespit ediyor.

Anten yere tutulur, azot gazı varsa cihaz sinyal vermeye başlar. Dolayısıyla çok kolay bir şekilde mayınların yerini bulursunuz.

Bunlar araştırılmalı ama akademik olarak araştırılmalı. ÜNİVERSİTE ARAŞTIRMALI.

zaten hangi yönetim başa gelirse gelsin ABD ve israil le boyun eyiyor, hani nerde asyayı avrupayı sallayan türkler rönesans dönemine kadar dünyayı salladık üçyüzyıldır yarimizde sayıyoruz hertaraf menfaatçi çıkarcı dolmuş milletini düşünen yok erkez kendi keyfini düşünüyor.şuanda görüyorumki pakistan.afkanistan.ırak.filistin v.b.. ülkelerde yapılan siyaset içten yıkma siyaseti israil .aABDve avrupa işbirligi ile iran nada demokrasi adıyla yapılıyor iç karışıklık başladı bile iran hemen anladı dışgüçlerin bunu desteklediyini finansman sagladıgını biz 2ci balkan savaşından buyana sürdürülen bu siyaseti daha 3-5 senedir farkındayız türküz oyuz buyuz die hava atıyoruz ama bunuda bilelim ejdadımız gibi deyiliz menfaatçiyiz uyuşuguz yattıgımız yerden parakazanma düşüncesindeyiz beynimiz yerine biydemize önem verip geleceyi düşünmüyoruz.